14 Haziran 2012 Perşembe

İTÜ'de Ders Seçimi Vakaları

Melabalar,

Bu sefer bir kez daha ders seçimi hakkında yazacağım fakat bu sefer biraz daha ince konularına gireceğim bunun.

İTÜ'de ders seçimini bilmeyenler için kısaca anlatayım: Herkesin alması gereken dersler bölüm programlarında belirlidir. Belli bir tarihte açılan dersler açıklanır. Hangi hoca, hangi dersi, nerede, hangi gün ve saat kaçta verecek ve bu dersleri hangi bölümler alabilecek şeklinde detaylarla açıklanır bu dersler. Bu detaylara göre kendinize uygun bir ders programı ayarlarsınız. Bundan bir - iki hafta sonra sistem açılır ve herkes sisteme girip almayı planladığı dersleri kapmaya çalışır. Haliyle binlerce kişi aynı dakikada yüklenince girmek zor olur. Sistem kilitlenir, sayfalar açılmaz... Bunu azaltmak için en son gelen uygulama önce 4. sınıflara, sonra sırayla 3, 2 ve 1 sınıflara ders seçimi izni vermek oldu. Nisbeten eskiye göre çok daha iyi oldu. Şimdi gelelim bazı detaylara.

Öncelikle istediğiniz dersleri seçemezseniz bütün programınız mahvolabilir. O karmaşada bir de yeni programla uğraşamazsınız çünkü sistem kilitlendiği için alamadığınız dersin yerine hangi dersleri alabileceğinize bile bakamazsınız. Bu nedenle ilk tavsiyem alternatif programlar hazırlamanız. Alamadığınız derslerin yerine alternatiflerini hazırlamanız...

İyi bir internet bağlantısı olmazsa olmaz. Bu nedenle bir sürü insan kampüsteki bilgisayar laboratuvarlarından ders seçmeyi dener. Çünkü okulun ağının içinden okulun sistemine ulaşmak daha hızlıdır. Fakat bunu herkes istediğinden laboratuvarlarda yüzlerce kişilik sıralar olur. İnsanlar bütün gece sıra beklerler. Tanıdığınız yoksa laboratuvara erken gidip (bir iki gün önceden) adınızı sıraya ekleyin (tabi illa ben laboratuvardan alacağım şansımı yükselteceğim diyorsanız).

Benim şahsi kanaatim o yoğun sıkışıklık anında en yüksek performansı Internet Explorer veriyor. Normal şartlarda ben de hayatta kullanmıyorum Internet Explorer'ı fakat nasılsa her seferinde ne Opera ne Firefox ne de Crome işe yaradı. Tabi tamamen şans da olabilir ama 4-5 kez aynısı olunca şansa inanmıyor insan.

Başka bir nokta da sisteme aynı anda bir noktadan girebiliyorsunuz. Yani 2 bilgisayarınız var ve ikisinden de giriş yapmaya çalışıyorsanız kendi kendinizi engelliyorsunuz. Tabi ana sisteme giriş sayfası bile kilitlendiğinden ona erişmek için iki bilgisayarınızdan da faydalanabilirsiniz.

Bunun haricinde Teknik Forum da çok yoğun olacaktır sistemle beraber. Bunun ana sebebi beklediği dersleri alamayan insanların alternatif ders ve hocalar hakkındaki yorumları merak etmeleri. Teknik Forum'da arama kısmına İTÜ'deki bir dersin veya öğretim görevlisinin adını yazarsanız o kişiyle veya dersle ilgili sayfa açılır. Öğretim görevlileriyle ilgili sayfalarda öğrenciler hocalara AA-FF arası notlar verir. İnanın bana en çok FF alan birinden ders almak istemezsiniz. Bunun haricinde buradaki sayfalarda sözkonusu öğretim görevlisinin önceki dönemlerde verdiği dersler ve kaç kişiye hangi notu vermiş görebilirsiniz. Haliyle herkes tanımadığı hocaları ya arkadaşlarına sorar ya da buradan araştırır. Şimdi önemli bir noktadan daha bahsedeceğim: Teknik Forum'daki notlara ve yorumlara güvenmeyin. Özellikle genel kanının aksine "Bence çok iyi bir hoca kesinlikle alınabilir" tarzı yorumlara inanmayın. En önemli kriteriniz hocanın daha önce verdiğin notlar olsun. Çünkü pek çok kişi bol not veren ve çok zorlamayan hocaları kapmak ister. Haliyle buralarda yığılma olur. Bu yığılmayı azaltmak için Teknik Forum'da onlarca sahte hesap açıp tercih edilmeyen hocaları çok iyi gösterip insanları yanlış yönlendirmeye çalışan uyanık öğrenciler var. Bu yüzden öncelikle dersi daha önce alan bir tanıdığınıza sonra da Teknik Forum'daki notlara bakın.

Bunun haricinde bir dönem dersleri alıp sonra parayla başkasına satan öğrenciler türedi. Bunu engellemek için Danışman Onay Formu sistemi çıktı. Aldığınız dersleri bir forma yazıp danışmanınıza göstermeniz bunları bunları aldım demeniz gerek herhangi şüphe çekici bir durum olmaması için. Fakat yine de uygun olan bir arkadaşınız sizin almanız gereken bir dersi alabiliyorsa o da dersi alıp sonra bırakarak size kontenjan sağlayabilir; fakat sizin gibi bir sürü insan o kontenjanı beklediğinden bıraktığı anda bir başkası da kapabilir yeterince hızlı olmazsanız.

Açılan dersler sayfası yaklaşık yarım saatte bir güncellenir ve açılan kontenjanın ne kadarının dolduğunu gösterir. Örneğin 30/30 şeklinde dolmuş görünen bir dersi almış olan biri sonraki yarım saat içinde bırakırsa 29/30 olur yani bir kişilik boş bir kontenjan bekler. Fakat sistem yarım saatte bir güncellendiği için 30/30 gözükür. Yani bazen tamamen şansa da dolu görünen bir dersi bir deneyeyim diyerek alabilirsiniz, tabi düşük bir ihtimal bu.

Dolan kontenjanlar can sıksa da ders seçimi uzun bir süreçtir. Bütün günü bilgisayar başında geçirmeniz gerekebilir fakat bazen daha iyi bir ders farkedenler ya da almaktan vazgeçenlerin dersi bıraktığı olur. Bu nedenler başta alamayınca üzülmeyin. Bazı havuz derslerinin alınması zorunlu olduğundan kontenjanları bahsettiğim yarım saatlik güncellemeler sırasında 5'er 5'er arttırılır. Bu nedenle takipte olun. Sık sık açılan dersler sayfasını güncelleyin. Fakat bir 30 kontejanlı 3.,4. sınıf dersinin kontenjanı artmayacaktır onun için de
umutlanmayın.

Son olarak arkadaşlarınızdan yardım istemekten çekinmeyin. Siz İstanbul'dan sisteme girememiş olabilirsiniz ama şans bu ya sizin Erzincan'daki arkadaşınız daha ilk dakikada girmiş işlerini halletmiştir. Şifrenizi verirseniz sizin adınıza da girme ve alma şansı vardır. Fakat ikinizin de aynı anda sisteme giriş yaparak biririnizi engellemediğinizden emin olun. Son bir güvenlik uyarısı: sonuçta şifreniz bu okul hayatınızın temeli. Eğer gerçekten güvendiğiniz bir arkadaşınız değilse ders seçimi sonrasında şifrenizi değiştirin.

Captain out !

15 Mayıs 2012 Salı

İTÜ ve İnternet

Melabalar,

Bu sefer sizlere İTÜ'de internet erişiminden bahsedeceğim birazcık. Öncelikle bilmenizi isterim üniversite hayatınızı kendinize ait bir bilgisayarınız olmadan geçirmeniz imkansıza yakın. Hocaların tamamına yakını (Özellikle mühendislik fakültelerinde) ödevleri internet üzerinden verir, duyuruları internet üzerinden yapar, sınıftaki arkadaşlarınızla ortak proje çalışmalarınızın dosyaları internet üzerinden akar. Hocalar bilgisayarı olmayanları düşünmez çünkü öyle bir ihtimal yoktur. Bilgisayarı olmayanlar ne yapacak ? Her fakülte binası içinde bir adet bilgisayar laboratuvarı bulunur. Buralardaki bilgisayarları kullanırsınız fakat bunlar pek çok yönden kısıtlıdır. İstediğiniz programlar yer almaz, performanslar düşüktür (özellikle mimarlık fakültesi öğrencilerine tasarım yaparken veya elektrik-elektronik fakültesi öğrencilerine simülasyon kullanırken güçlü bilgisayarlar gerekir). Bu nedenle çok iyi olmasa bile kendi kişisel bilgisayarınızı olması gereklidir. Hocalar duyuruları yaptıktan sonra ben duyurdum diye bir daha duyuru yapmazlar. Her gün düzenli olarak onların sitelerini duyuru var mı diye kontrol etmek öğrencinin işidir.

Bilgisayar alırken tavsiyem laptop almanız olacaktır. Bu kısmı şart olmasa da bazı derslerde dizüstü bilgisayarınızı okula getirmeniz hem konuyu kavramanız hem de kullanım açısından büyük kolaylıklar sağlayacaktır.

İnternet erişimine gelirsek İTÜ'deki bütün fakültelerde, kafelerde, yemekhanede ücretsiz ve sınırsız yararlanabildiğiniz kablosuz internet yayını bulunmakta. Fakat bahçeler yollar gibi açık alanlarda bu hizmet yok (bir zamanlar tüm kampüse yayın yapmak düşünülmüş fakat vazgeçilmiş). Her fakülte binasında var desem de bazılarındaki sistem uzun zaman önce kısıtlı bütçeyle kurulmuş ve çoğu noktada bağlandığı anda kopan bir çekim kalitesi var. Hızına gelince çok kişi kullandığında düşen bir hızı var tabi ki ve artık hemen hemen her telefon internete bağlandığından her an bir sürü kişi aynı noktadan internete bağlandığından kablosuzdan zorlayıcı işler için uygun hızlar beklemeyin fakat mail, sosyal medya gibi konularda hiç bir sıkıntı yaşamazsınız.

İTÜ'de kablosuz olarak bağlanabileceğiniz iki ağ vardır: İTÜ misafir, ve eduroam. İTÜ misafir adından anlayacağınız gibi İTÜ mensubu olmayanlarında erişebileceği bir ağ. Çok güvenli değil ve denetim altında değil. Herkese açık ve her isteyen tıklayarak bağlanabilir. Eduroam bağlantısı ise İTÜ mensupları için daha güvenli erişim sağlıyor ve buna bağlanabilmek için öncelikle bilgisayarınızda bir takım ayarlar yapmış olmanız gerek ve her bağlanmanızda sizden İTÜ şifrenizi isteyecek. Daha da önemlisi Eduroam üniversiteler arası bir anlaşma üzerine kurulmuş bir sistem. Bu sayede bu anlaşmaya üye herhangi bir üniversiteye (yurtiçi, yurtdışı) gittiğinizde Eduroam adındaki bağlantıya İTÜ şifrenizle girebilir üniversite ağına bağlanabilirsiniz.
Gerekli ayarlarmaları buradan bulabilirsiniz: http://www.bidb.itu.edu.tr/?d=120

Yukarıda verdiğim linki açabilmeniz için İTÜ şifrenizi girmeniz gerek bunun için de İTÜ Sistem'e girerken kullandığınız kullanıcı adı ve şifrenizi kullanın. Linkte tüm işletim sistemleri için gerekli işlemler adım adım anlatılmakta.

Bunlar haricinde tüm İTÜ yurtlarında her öğrenciye bir internet prizi düşmekte ve bunlara ethernet kablonuzla bağlanıyorsunuz. Herhangi bir ayarı yok artık (eskiden uğraşırdık üzerimize kaydetmek için) ve en güzel yanı da çok yüksek bir hıza sahipsiniz (üniversitenin en güzel yanlarından birisi !). Fakat bu yüce güç büyük sorumluluk getiriyor, priz başına günlük 4 GB'ı geçerseniz o prizdeki internet erişimini bir hafta kesiyorlar. Hurafe değil gerçek.

Daha da ötesinde, kütüphanede yaklaşık 10-15 tane internet erişimi amaçlı bilgisayar bulunuyor. Üzerlerinde inatla "Sadece araştırma amaçlıdır" yazsa da canı sıkılanlar dersi olmayanlar ilk soluğu orada alıyorlar, acil işi olanlar tepelerinde kalksalar da halletsem diye bekliyor. Bu bilgisayarlara herhangi bir kurulum ayar değişikliği yapamıyorsunuz, dediğim gibi sadece internet amaçlı. Dikkat etmeniz gereken nokta kullanıcı adı girerken normal kullanıcı adınızın sonunua @itu.edu.tr eklemeniz. Zaten oradaki duvarda da kocaman yazıyor yine de "Allah allah niye kabul etmiyor şifremi doğru da giriyorum." diyerek kalkanların sayısı çok.

İTÜ Sistem şifreniz canınız, ciğeriniz her şeye erişim şifreniz olduğundan kaybederseniz yapmanız gereken rektörlük binasının yanındaki eski rektörük binasında bulunan İTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ( BİDB)'na giderek yeni şifre istemek. Yaklaşık 30 sn de yeni şifrenizi veriyorlar fakat sizden başkasına teslim etmedikleri gibi telefon üzerinden de kabul etmiyorlar.

Captain out !

26 Nisan 2012 Perşembe

Erasmus Öğrencileri İçin ! - Bölüm 1

Melabalar,

Bu sefer sizlerle Erasmus programına katıldığınız takdirde uygulamanız gereken adımları biraz daha detaylı aktaracağım. Bunların hepsi resmi dökümanlardan alındığından güvenilirliği maksimum düzeyde merak etmeyin.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

İlk Adım

Asil Erasmu Adayı Öğrencilerinin İTÜ AB Merkezi Erasmus Ofisi'ne teslim etmeleri gereken karşı kurum başvuru evrakları

Son Başvuru Tarihi ............

  1. Başvurular, karşı kurumlara İTÜ AB Merkezi Erasmus Ofisi tarafından gönderilecektir.
  2. 2 Dönem veya Güz döneminde gidecek olan asil aday Erasmus öğrencilerinin karşı üniversitelere göndereceği başvuru evraklarının son teslim tarihi .......... 'e kadardır. Bu tarihe kadar başvurusunu Erasmus Ofisine teslim etmeyen öğrenciler, başvurularının gidecekleri okula kendileri yapmak zorundadır. Bahar dönemi öğrencilerinin başvuru evraklarını son teslim tarihi daha sonra ilan edilecektir
  3. Öğrenciler, gidecekleri kurumun web sitelerinden son başvuru tarihlerini kontrol etmek, tüm başvuru belgelerini öğrenmek ve hazırlamakla yükümlüdür. Bazı okullar, online başvuru isteyebilir, karşı kurumun istediği Eramus başvuru belgelerine ek olarak online başvuru koşuluna da dikkat edilmesi gerekmektedir.
  4. Evrakların tümü İTÜ AB Merkezi Erasmus Ofisine 1 poşet dosya içinde teslim edilmelidir. Her Öğrenci, başvuru dosyasının üzerine bir etiket yapıltırrarak, karşı kuruun son başvuru tarihini, başvurunun gönderileceği ilgili kişinin adresi ve telefon numarasını doğru ve eksiksiz bir şekilde yazmalıdır. POŞET DOSYANIZIN TESLİMİNDE ERASMUS OFİSİN'NDEN MAVİ RENKLİ "SON ADIM" KAĞIDINI TESLİM ALMAYI UNUTMAYINIZ.
  5. Gidilecek kurumun başvuru formu üzerinde Bölüm/Program ECTS Koordinatörü ve/veya İTÜ Erasmus/AKTS/DE Kurumsal Koordinatörünün (....Koordinatörün Adı....) imzası isteniyor ise, öğrenci bu imzaları başvurusunu teslim etmeden en az 2 gün önce tamamlamalıdır.
  6. DİKKAT: Geç başvuru dosyaları kesinlikle kabul edilmeyecektir.

KURUMLARIN TALEP EDEBİLECEĞİ ORTAK BAŞVURU BELGELERİ
(Karşı kurumlar aşağıdakilere ek olarak başka belgeler talep edebilir. İlgili web sitesini kontrol ediniz!!!)
  1. Gidilecek kurumun doldurulmuş ve imzaları tamamlanmış başvuru formu veya online başvuru çıktısı
  2. Güncel ve resmi İngilizce trankript
  3. 2 fotoğraf
  4. Tüm onayları alınmış İTÜ Öğrenim Sözleşmesi (Learning Agreement): Öğrenim sözleşmesinin aslı sizde kalmalı, başvuru dosyasına fotokopisi konulmalıdır.

DİKKAT: Özellikle öğrenim sözleşmesinin onay sürecinin zaman alacağı ve tüm onayların son başvuru tarihinden önce alınmış olması gerektiği unutulmamalıdır.

İTÜ AB Merkezi Erasmus Ofisi Öğrenci Görüşme Saatleri
Pazartesi-Salı-Çarşamba-Perşembe 14.00-16.00
Bu saatlerin uymaması halinde, lütfen nedeninizi açıklayarak telefon veya e-posta yoluyla randevu alınız.
Başvuru teslimi için, 20 ve 27 Nisan Cuma günleri 14.00-16.00 arasında da öğrenci görüşme saati olacaktır.


------------------------------------------------------------------------------------------------------------




Devamını da ekleyeceğim. Kendim düşmek istediğim birkaç not var. Birincisi anladığınız üzere her üniversite ayrı evraklar istiyor ve ayrı başvuru şartları var. Gideceğiniz üniversite size İTÜ'den daha çok yardımcı olacak yani. Bunun haricinde İTÜ herkesin başvuru evraklarının topluyor ve sizden adresleri alıp gerekli adreslere toplu gönderiyor. Bunun için son başvuru tarihine kadar yetiştirmelisiniz. Kaçırdınız mı ? Yetişmedi mi ? Önemli değil kendiniz yollarsınız. Asıl önemli olan gideceğiniz üniversitenin son başvuru tarihini kaçırmamanız. Bazı üniversiteler İTÜ'nün son başvuru tarihinden önce kendi başvuru formlarını bile açmamış olabiliyorlar o nedenle kendinizi sıkıntıya sokmayın fakat sürekli takibi de bırakmayın. Evrakların yurtdışına git-gel yapması gerekebiliyor. O nedenle son ana sıkıştırmayın.


Captain out !

23 Şubat 2012 Perşembe

Eve çıkacaklara tavsiyeler

Melabalar,

Bu seferki yazımda özellikle eve çıkacak olan kişilere tavsiyelerde bulunacağım. Öncelikle İstanbul'da olduğumuzdan dolayı üniversitenizle aynı şehirde bile yaşıyor olsanız kendi evinize çıkmak mantıklı gelebilir. Ulaşım mesafesi olsun, zaman olsun daha ekonomik (ekonomik olmayabilir tabi...) ve rahat olabilir.

Tavsiyelerime gelince:

İlk olarak İTÜ metro hattı üzerindeki bir üniversite yani Taksim-4.Levent metrosuna ulaştığınızda İTÜ'de istediğiniz fakülteye ulaşmak için en fazla 40 dakika yeterli oluyor. Ayrıca trafik ve hava muhalefetinden de etkilenmiyorsunuz. Bu nedenle en gözde yerler bu metro hattı üzerindeki yerler. Daha da özele inecek olursak İTÜ öğrencileri özellikle 4.Levent, Sanayi Mah. ve Mecidiyeköy duraklarında konuşlanıyorlar. Özellikle 4. Levent Çeliktepe tarafı uygun fiyatıyla bolca öğrenci barındırıyor. Mecidiyeköy'deki evlerin fiyatları genellikle 4.Levent tarafına göre biraz daha yüksek ama Mecidiyeköy'e de ikinci Taksim desek yalan olmaz. Tam bir kavşak noktası ve bir sürü avm ve ulaşım yoluyla her şeyi barındıran bir yer. Fiyatlarda biraz daha detaya inersek öğrenci evi tabir edilen ve çok lüks barındırmayan ve yaşanabilecek 3+1 evler 900/1000 TL civarında kiraya sahipler. Bunun haricinde aranırsa tabi ki kelepir denilen fırsatlar da çıkacaktır fakat 3 kişilik bir ev 800 liranın altına düşmez sanıyorum. Kelepir dediğim konu da aynı fiyata evin kalitesinin yükselmesinden ibaret. Bir de sanıyorum ki kişiler evi tutarken biraz olumlu yaklaşıyorlar. Burası da iyi biraz uzak duraklara ama sorun olmaz spor olur dedikleri yol birkaç ay sonra spor olmaktan çıkıyor, ölüm oluyor. Okula devamlılığınızı bile etkileyebilecek faktörler bunlar o nedenle iyi seçim yapın.

Ev bakma olayı İstanbul'da genllikle internetten seçip gidip görmek şeklinde olsa da sokak sokak gezerek ev bulamazsınız diyen yok. Sadece aşırı yorulup boş dönmeniz olası. Ayrıca ev sahipleri de herhangi bir ücret ödemediklerinden genellikle emlakçılara vermeyi tercih ediyorlar. Emlakçılar da bir kira karşılığını sizden peşin alıyorlar. Yani 1000 liralık bir eve çıkmak istediğinizde yaklaşık 1000 lira ilk ayın kirası + 1000 lira emlakçıya + 1000 lira da depozito = 3000 lira gibi bir bedel ödemeniz gerek.

Eşyalara gelelim. Eşyalar konusunda öğrenci evlerinde genellikle ikinci el tercih edilir. Böylece zaten kısa ömürlü olan öğrenci evleri dağıldığında veya taşınıldığında elden çıkartmak kolay olsun. Elden çıkartılamasa da eşyalardan edilen zarar fazla koymasın. Eve çıkarken eşya alabileceğiniz en uygun ve en iyi yer diğer öğrencilerdir. Yeni eşya alan veya evini dağıtan öğrencilerin çoğu eşyaları atmaktansa birine bedava vermeyi bile tercih eder. Haber salın etrafınıza beyaz eşya arıyorum diye. Okulda panolara ilan asın isterseniz. Emin olun çok karlı çıkarsınız. Tabi biraz parayı gözden çıkartabilenler için en düşük modelli dolap+ocak+çamaşır mak. gibi setler de var var uygun sayılabilecek fiyatlara. Burada çok öenmli bir noktaya dikkat çekmek istiyorum : Bulaşık makinesi. Öğrenci evlerinin çoğunda bulaşık makinesi bulunmaz çünkü bulaşık elde yıkanabildiği için makinesi gereksiz masraf sayılır. Hele o kadar para harcamışken, masraf kısacak yer arar insan. Fakat emin olun ki bir öğrenci evinde en büyük tartışmalar bulaşık yüzünden çıkar genelde. Bulaşık birikir birikir, kimse yıkamak istemez bir süre sonra o bulaşık tepeciği bir savaş alanına döner. Sırf bulaşık yüzünden dağılan kaç ev ve küsen kaç arkadaş gördüm. Bulaşıktan başlayan tartışmalar büyür hep. Siz siz olun ya makinesini alın ya da çok düzenli yıkayacağınıza dair anlaşma imzalayın. Genelde giysi dolabı olarak bez dolaplar tercih edilir. Her öğrenciye bir masa bir sandalye ve yatak yeterli olur. Bunlar fiyatı uygun şeyler genelde.

Faturalara gelelim. Hayatında bu işlerle hiç haşır neşir olmamış kişiler için söyleyeyim internet hariç bütün faturalarınızı ;Ziraat Bankasına ödeyebiliyorsunuz. Fellik fellik vezne aramayın diye söylüyorum. 3 kişilik bir evde genelde doğalgaz kış aylarında 150-250 arası gelir. İnternet elektrik suyu da ekleyince faturalar toplamı kişi başı 100-150 lirayı rahat bulur. Tabi internet hızınızı düşük alırsanız, evinizi iç cepheden soğuk ve rüzgar görmeyen yerden bulursanız, evde adam gibi vakit harcamazsanız bunlar azalır.

Son tavsiyem ev mi, yurt mu sorusuna gelsin. Yurt harikadır. Yaşanması gereken bir ortamdır. Tavsiye ederim. Ama hiç bir yurtta üniversite hayatı boyunca kalınmaz. En az son 2 sene eve çıkılmalıdır. Böylece hem evin rahatlığıyla üniversite daha da rahat okunur, hem evin sorumluluğunu almak öğrenilir, hem de bir nebze hayata atılmış olursunuz. Bu arada ufak bir hatırlatma okul yurtlarının kullanım süresi 5 yıl. Yani 5 yıldan fazla kalamıyorsunuz. Atılıyorsunuz. Bilginize...

Captain out !

İTÜ'de Telekomünikasyon Müh./Elektronik Haberleşme Müh.

Melabalar,

Bu sefer biraz detaylı bir yazı yazacağım uzun süreden sonra. İTÜ'de en iyi bildiğim bölüm olan Telekomünikasyon Mühendisliği bölümü hakkında yazacağım. Kiminiz biliyordur kiminiz bilmiyordur bu bölüm genelde Elektronik ve Haberleşme olarak geçer fakat İTÜ vakti zamanında bu bölümü daha da özelleştirdi ve Telekomünikasyon Mühendisliği haline getirdi. Fakat şimdi neden olduğunu bilmediğim bir sebepten dolayı tekrar birleştirdiler. İşin içinde bir sürü bürokrasi var tabi, herkes farklı bir sebep buluyor kendince. Konumuza dönelim.

Elektronik Haberleşme bölümü (EHB) her türlü verinin oluşturulması, işlenmesi ve iletilmesiyle ilgilenir. Yani bir verinin DVD'ye kaydedilip bir yerden bir yere götürülmesinden, fiberoptik kablolarla internetinizin taşınmasından, uydularla iletişime kadar EHB'nin alanıdır. Çok etkileyici değil mi ? Ama işin aslı öyle değil pek. Anlatayım.

EHB bölümü için birazcık karma bir bölüm diyebilirsiniz. Bilgisayar mühendisliği, elektrik-elektronik mühendisliği, kontrol mühendisliği gibi bölümlerin her birinden birkaç ortak ders alırsınız. Yani her şeyden biraz görürsünüz. İlk senenizde zaten herkesin almak zorunda olduğu Matematik 1-2, Fizik 1-2, Kimya, Türkçe gibi havuz derslerini alırsınız. Kimya, bildiğiniz lise kimyasının tamamının 4 aylık özeti gibi. Fizik için de diyebileceğim yine lisede gördüklerinden birkaç konunun seçilerek sadece onların anlatılması. Fizik 1'de netwon fiziği ve mekanik göreceksiniz, Fizik 2'de de dalgalar ve termodinamik (nam-ı diğer ısı alışverişleri, genleşmeler, ısıyla değişimler falan filan) göreceksiniz. Matematik 1 çok zorlayıcı olmayacaktır çünkü sadece türev ve integral göreceksiniz bilmediğiniz çok az şey var burada da. Fakat Matematik 2'ye geçince bilmediğiniz çoook şey göreceksiniz. Bunların içinde önünüzdeki öğrenim hayatınız boyunca yeni toplama çıkarma işleminiz olacak olan çok katlı integraller ve kısmi türevler olacak.Başlangıçta dizi-seri ile gireceksiniz konulara fakat başta ben biliyorum diye savsaklamayın (tabi not kaygınız varsa). Bu nedenle bu dersi kaçırmamanızı tavsiye ederim sırf matematik hakkında daha geniş bilgi sahibi olmak için bile gidilebilir konular güzel bence.

Bunun haricinde Mühendislik Etiği, EH Müh.'ne giriş gibi çerezlik dersler var ilk dönemde. Bil101E dersi bilgisayar genel kültürünüzü ölçmek için sadece. Biraz çalışıp sınavına girip muaf olabilirsiniz. Bilgisayar parçaları nelerdir, bilgisayar nasıl çalışır, donanım-yazılım nedir falan filan. Biraz da Unix kullanımı öğretiyorlar sadece o kısmı faydalıydı bence. Lineer Cebir'e gelince kendisi sadece matris ve determinant hesabı, biraz da analitik geometri. Hiç derse gitmeden bile yüksek notla geçebilirsiniz.

Olasılık ve İstatistik konusunda diyeceğim şey ise olasılık kısmı çok kolay. Bildiğiniz top çekme, kitap dizme permütasyon, kombinasyon... Ama istatistik kısmına gelince iş değişiyor. Bir sürü özel adı olan orantı çıkıyor, tamamen tanım karmaşası. Onun şuna oranına bu denir, bunun şununla çarpımına şu denir, şunu şuna bölersen adı şu olur. O kadar çok şey var ve o kadar benziyorlar ki karışıyorlar. O nedenle en azından ilk vizeden sonra takip edin biraz biraz. Malzeme de çok zorlayıcı bir ders değil az çabayla çok not alabilirsiniz. Biraz kimyaya ve atom yapılarına giriyor ama genelde bir sürü yeni şey. Hepsi basit şeyler.

İlk 2 döneminiz böyle geldi geçti. Sonrasında 3. dönem geliyor. Burada çok hayati dersler var. Öncelikle Difefansiyel Denklemler. Size çok kısa bir tanım vermem gerekirse bir denklemin içinde kendi türevini de koyarsanız diferansiyel denklen oluyor. Bu kadar basit bir tanım fakat çözülmesi için özel teknikler var ve diferansiyel denklemler neredeyse bütün derslerde defalarca karşınıza çıkacak. Normal denklemlerle işiniz bitecek. Çözmeniz gereken neredeyse her denklem diferansiyel olacak, çok önemli. Bunun yanında Elektronik Devre Temelleri... Geçmesi zor bir ders iyi takip etmeniz gerek. Kalan çok oluyor genelde ve daha da kötüsü çok önemli bilgiler var. Bu dersi anlamadan ileride göreceğiniz Devre Sistem Analizi, Elektronik 1-2 gibi dersleri geçmeniz çok çok zor.

Elektromanyetik Alanlara Giriş (EMAG) tamamen hocanızın elinde. Çok zor hale getirilebilen bir ders. Siz anlatılan her şeyi anlasanız da yeni bir soru karşısında bu ne yaa diyebilirsiniz. Bir miktar anlayacaksınız ama her şeyi anlayamayacaksınız. Bildiklerinizle geçirip geçirmemek de hocanıza kalmış.

Elektronik 1-2 derslerinde artık devrelere giriyorsunuz. Devrelerdeki bazı özel elemanlarla mühendislerin nasıl başa çıktıkları anlatılıyor size. Diyot, opamp gibi çok kullanışlı ve çok yönlü devre elemanlarının hangi durumlarda nasıl davrandığı tüm detaylarıyla anlatılıyor. Her şey çok güzel giderken bu elemanları karmaşık bir devre içinde görünce afallıyorsunuz. Bu yılın en önemli derslerinden bir diğeri de Bil105E yani C programlama dili. Bu derste bilgisayar programı yazmanın temellerini görüyorsunuz. Neden çok önemli ? Çünkü sadece bu dersi alıp ilerletip bunu meslek edinebilirsiniz. Yeni bir dil öğreniyorsunuz ve bu dilde yazdıklarınız programlar haline geliyor. Önem vermenizi şiddetle tavsiye ederim. İlerideki derslerinize katkısı sorgulanabilir ama size katkısı şüphesiz harika. Ayrıca cv'nizde C biliyorum demeniz işinize çok yarayacaktır.

Veri yapıları bir başka dikkat çeken ders. Sınıfın yarısından fazlasının en düşük notla ucu ucuna geçtiği bir ders. Dersler slayttan anlatılıyor. Hoca sizin slaytlardakileri anlamanızla ilgilenmiyor, sadece ders bitmeden slaytların bitmesiyle ilgileniyor. Baktı yetişmeyecek siz bunlara bakın evde, önemli buralar diyerek takır takır geçiyor. Öğrenciler de anlayıp geçmek için debeleniyorlar, bir bilen arıyorlar. Sayısal yöntemler de biraz tanıtım niteliğinde bir ders. Matematiksel sonuçlarla keskinliğe önem veriyor. Bir sayıyı virgülden sonraki 5-6 basamağına kadar en ince nasıl hesaplarız, bunun metotları nelerdir onları anlatıyor. Çok anlamsız gelecek size. Burada gördüğünüz bir iki yöntemi ileriki derslerde bir iki yerde göreceksiniz sadece ki onlar da yeniden anlatacak zaten size.

Sayısal devreler bilgisayarların, elektronik kartların, entegre devrelerin içinde neler olduğunu ve elektrikle nasıl bir ilişkide çalıştıklarının temellerini öğretiyor. Hoca size 4-5 kapılı devreler anlatıyor sonra diyor ki "Tabi günümüzde entegrelerde yüz binlerce kapı var ve bilgisayarlarla programlanıyorlar ama temeli bu bilin yani...".

Buradan sonra artık Elektroniğe mi yoksa Telekoma mı kayacağınıza karar vermeniz gerekiyor. Dersler 2 kola ayrılıyor birinden birini seçiyorsunuz. Buradan sonra Telekom seçerseniz sinyallerin matematiksel gösterimini, elektronik seçerseniz devrelerin matematik gösterimini görüyorsunuz. Sizi hayal kırıklığına uğratmak istemem ama İTÜ'de EHB okurken bir devre veya sistem veya benzeri bir şey neredeyse hiç görmeyeceksiniz. Bütün eğitim hayatınız tahtadaki matematik denklemleri çözmekle geçecek. Derslerde etkileşim olmayacak, hoca gelip tahtaya yazacak, okuyacak, bazı yerlerde durup anlatacak ve devam edecek. Bazı hocalar bunu da yapmayacak. Bütün dersi, yıllar önce hazırladığı sunumlarını projektörle perdeden akıtarak anlatacak. Siz uykuya dalarken kendinize "Neyse sunumlara evde bakar çalışırım." diyeceksiniz. Bütün eğitiminiz tahtada şeması çizili devre ve sistemleri matematiksel denklemlerle ifade edip, o denklemleri çözmek üzerine olacak. Daha da özetlersem okul boyunca %70-80 matematikle uğraşacaksınız. Gerçek bir devre kuracağınız tek yer laboratuvar dersleri olacak. Onlarda da size verilen talimatlara uymak zorunda olduğunuz sinirli ve gergin görevlilerce hatırlatılacak. Zaten sadece size söylenenleri harfiyen yapmazsanız yapmanız gereken iş yetişmeyecek ve notunuz düşecek.

Hayal yıkar gibi oldu fakat üniversitede mühendislik pek çoğunuzun hayal ettiği gibi bir yer değil. Her konunun özeti, yüzeysel olarak anlatılıyor. Mezun olduğunuzda elinizde gerçekten para kazanmanızı, iş yapmanızı sağlayabilecek neredeyse hiç bir şey yok. Çünkü size her şeyin temeli öğretilmiş her şey hakkında birazcık biliyor oluyorsunuz.

Dönemleri bitirecek olursak, Telekomda ilerlediğiniz takdirde Analog İşaret İşleme, Analog Haberleşme, Sayısal İşaret İşleme, Sayısal Haberleşme derslerini alıyorsunuz. Bunlarda da Fourier dönüşümü adında bir matematiksel işlem öğreniyorsunuz ve bütün dersler bunun türevleri olan hızlı fourier, ayrık zamanlı fourier, ters fourier gibi işlemleri öğrenip çözmekle geçiyor.

Üniversiteye gelmeyin mi diyorum size burada ? Hayır kesinlikle gelin. Çünkü üniversite size ders olarak çok kaliteli şeyler öğretmeyecek ama o kadar geniş bir vizyon ve dünya görüşü katacak ki tahmin edemezsiniz. Üniversiteden mezun olduğunuzda aklınıza üniversiteye girdiğiniz zamanı getirin. Emin olun arada çok büyük farklar göreceksiniz ve bu farklar sizi başarıya götürecek olan asıl elementler.

Captain out !

4 Ocak 2012 Çarşamba

Üniversitedeki ve Üniversite Düşünen Herkesin İzlemesi Gereken Bir Konuşma !

Melabalar,

Uzun zamandır bir sorunu olduğunu düşündüğüm eğitim sistemimizdeki sorun sadece beni rahatsız etmemiş. İşte bunun ispatı. Videoyu direkt eklemeyi denedim ama her seferinde hata verdi. Türkçe altyazı seçebilirsiniz videonun altındaki seçeneklerden. Sadece 19 dakika ve size çok daha uzun süren bir sürü şeyden daha çok şey katacağından eminim. Kaynak: www.ted.com





Captain out !