23 Ağustos 2011 Salı

Kadir Has Üniversitesi'nden Bir Elektronik Mühendisi Adayı

Melabalar,

Sizlere olabildiğince geniş alanlardan kaynaklar sunmaya çalışıyorum çünkü hayatınızda önemli bir seçim olan üniversite ve çalışma alanı seçiminde bütün olasılıklarınızı değerlendirmeniz hepinizin yararına olacaktır. Örneğin ben liselere giriş sınavına hazırlanırken Haydarpaşa, Robert gibi "Fen Lisesi" olmayan ama yine de çok iyi olan seçeneklerim olduğunu bilmiyordum. Neyse konumuza dönelim. Bu seferki yazıyı da Kadir Has Üniversitesi'nde elektronik mühendisliği okuyan ve belki mühendisliğe en içten şekilde gönül veren insanlardan birinden istedim. Çok güzel bir yazı hazırlamış Kadir Has düşünenler ve düşünmeyenler için. Buyrun...

Merhaba arkadaşlar. Sizlere Kadir Has Üniversitesi'nden, mühendislik fakültesi ve özellikle elektronik mühendisliğinden bahsedeceğim.
Öncelikle Kadir Has Üniversitesi, görece yeni kurulmuş sayılabilecek bir vakıf üniversitesi. Rahmetli işadamı Kadir Has tarafından kurulmuş olan Kadir Has vakfına bağlı. İstanbul'un neredeyse göbeği sayılabilecek bir yerde, Haliç'e sıfır konumda bir binası var. Eskiden bu bina, hatta çok eskiden, tütün fabrikasıymış. Ardından kullanımdan çıkmış ve Kadir Has'a üniversite binası olarak verilmiş. Bina Kadir Has tarafından özüne bağlı kalınarak restore edilmiş ki bu konuda aldığı ödüller var. Yani bina oldukça güzel. Sınıflarda binanın eski halinden kalma tuğlalı kısımlar duruyor. Üstelik Binanın altında bir Bizans sarnıcı var ve kantinin orta yerindeki bir cam vasıtasıyla bu aşağıdaki yeri görebiliyorsunuz. Ha keza zaten o kısma inilebiliyor şu anda çünkü üniversitenin içerisinde Rezan Has müzesi var. Ancak henüz sarnıç kısmı görücüye açık değil, hala çalışma devam ediyor. Müze belki bazı insanların ilgisini çekmeyebilir ancak tarihle ilgisi olan insanlar için bulunmaz nimet gibi. Çünkü müze eski dönemlerden kalma günlük eşyalar içeriyor çoğunlukla. Ve bunların hepsi de Bizans mahseninin içerisinde gösterimde... Ayrıca dönem dönem eski dönemlere ait çeşitli sergiler de yapılıyor. Örneğin ben en son gittiğimde eski dönemlere ait yazılar ile ilgili bir sergi vardı. Bunun yanı sıra, fabrikada kullanılmış olan çeşitli araçlar da küçük camekanlar içerisinde çeşitli yerlerde gösterimde. Hatta fabrikada üretilmiş olan sigaralar ve purolar bile gösterimde.

Ancak bununla birlikte üniversitenin, herkes tarafından sevilmeyecek özellikleri de var. Kadir Has Üniversitesi bir şehir üniversitesi. Yani Almanya'daki üniversiteler gibi, şehrin içerisindeki bir bina konumunda. Bina oldukça büyük, yani bütün dört yıllık bölümlerin hepsini kapsayabilecek kadar büyük ancak yine de oturup yayılabileceğiniz çayır, çimen bulamayacaksınız. Bunun ancak bir de iyi yanı var ki, şehrin ortasındasınız ve her yere yakınsınız. Biz ara sıra Taksim'e yemek yemeye bile gidiyorduk bir saatlik ara içerisinde.

Ben açıkçası çayırlara uzanıp bira içmeyi tercih ederim ancak benim gibi biri için bile çok büyük bir eksik olmadı bu. Ha aklıma gelmişken, fakültelerin bir arada olması olayı da var. Yani hazırlıkta birlikte olduğunuz arkadaşlarınızı rahatlıkla bulabilirsiniz.

Şimdi mühendislik fakültesi ve elektronik mühendisliği bölümü hakkında bir şeyler yazayım. Öncelikle gördüğüm kadarıyla, okuldaki en sağlam akademik kadro elektronik mühendisliği bölümünde. Efsane isimler var gerçekten Kadir Has Üniversite'sinde. Abdülkadir Özdeğer gibi... Ayşe Hümeyra Bilge gibi... Arif Selçuk Öğrenci, Önder Pekcan, Feza Kerestecioğlu gibi... Bu değerli öğretim üyelerimizin hepsi elektronikçi veya elektronik bölümü derslerine giren matematik-fizik profesörleri. Çoğu İTÜ ve Boğaziçi çıkışlı. İsterseniz araştırabilirsiniz kendiniz de.

Peki diğer mühendislik bölümleri kıötü mü... Hayır tabi ki. Örneğin Ziya Soyuçok gibi mükemmel bir insan endüstri mühendisliği matematik derslerine giriyor. Ancak ben elektronikçi olduğum için tabi ki en çok kendi bölümüm hakkında bilgi sahibiyim.

Benim üniversitem ile ilgili en çok sevdiğim şey şu oldu hep: Bilgi sahibi olmak isteyen, bölümüyle dersleriyle ilgili olan insanlar asla akademik kadro tarafından geri çevirilmiyor. Aksine... Destekleniyor, ilgi görüyor. Ve bunun bilimsel tabanlı olması benim en çok hoşuma giden şey. Yani aynı filmlerde gördüğünüz gibi, az biraz ilgi ile kendinizi çeşitli projeler içerisinde bulabilirsiniz. Profesörlerle billimsel teoriler tartışırken, onlarla BİRLİKTE, adım adım projeler yaparken, gerek teorik gerek pratik alanda duyulan haz hiçbir şeyde yok.

Elektronik mühendisliğinin kendisine dönersek... Bu konu biraz daha çetrefilli gerçekten. Temel mühendislik dallarının hepsi zordur aslında. Zorluklarının alanları farklıdır ancak. Elektronik mühendisliği diğer alanlara göre daha çok matematik ister. Yani daha teorik tabandadır ancak tasarım için teknik çizim gibi bir şeye ihtiyacınız olmayacak. Elektromanyetik teori için çok değişkenli fonksiyonların analizini bilmeniz gerekecek. Her ne kadar bu alan diferansiyel denklemler ile zorluk açısından HEP tartışıldıysa da, fazla matematik fazla zorluk demek. Ancak dersleriyle ilgili olan, bölümünü seven ve yaptığı işin farkında olan hiçbir öğrencinin ben başaramayacağına inanmıyorum şahsen. Kısacası, bölümü düşünen arkadaşlara benim tavsiyem, öncelikle bölümü okuyanlardan bölümün içeriğini biraz daha yakından görmeleri, ardından kendilerini bölümü sevip sevemeyecekleri konusunda sorgulamalarıdır. Mühendisliklerin neredeyse hepsinde geçerlidir, yalnızca iş olanakları olarak düşünürseniz dört sene işkence çekersiniz. Her şeyden önce, mühendislik tercih edecek olan öğrencilerin, kendilerini mühendisliğe hazırlamaları gerekiyor. Sizler, yani mühendis adayları, siz alanınızla ilgili yalnıca teorik bilgiye sahip olmayacaksınız. Sizler HER ŞEYİ bilmekle yükümlüsünüz çünkü sizin işiniz ÜRETMEK, ÜRETMEK, ÜRETMEK... Bilim adamları teorik alanda çalışmalar yaparken ve size kullanacağınız bilgi havuzunu sunarken, siz hem bunları öğreneceksiniz ve hem de bunları kullanıp ne üretebilirim diye düşüneceksiniz. Yani bu işin aynı zamanda, ekonomik, ergonomik, sürerlilik gibi yönleri de var ki, her zaman elinizdeki ürünü iyileştirmek durumunda da kalacaksınız.

Şimdiden ben herkese başarılar dilerim. Ülkemizin ve hatta dünyanın genel olarak, kaliteli mühendislere ihtiyacı var. Umarım hepiniz gurur duyacağınız işler yaparsınız...


Umarım faydalı bulacağınız bir yazı olmuştur. Devamı gelecek.

Captain out !