21 Haziran 2011 Salı

İTÜ ve Güzellikler !

Melabalar,

Önceki yazılarıma baktıktan sonra İTÜ'yü kötülüyormuşum gibi bir izlenim verdiğimi fark ettim. Bunu telafi etmek amacıyla İTÜ'nün neden tercih edilmesi gerektiğinden bahsedeceğim.

Öncelikle her şeyden ama her şeyden önce İTÜ İstanbul'a yayılmış bir üniversite. (Buradan sonrası İstanbul'da yaşamayanları ilgilendiriyor, diğerleri geçebilirler bu kısmı). Gümüşsuyu kampüsü Taksim Meydanı'na 5 dk yürüme mesafesinde. Aynı şey Taşkışla kampüsü için de geçerli. Denizcilik fakültesi Tuzla'da olduğu için uzakta kalsa da YDY(Yabancı Diller Yüksekokulu aka Hazırlık binası) Maçka'da (Nişantaşı'na 5 dk yürüme mesafesinde). Maslak kampüsü ise bütün iş merkezlerinin gökdelenlerin arasında Türkiye'nin en büyük kampüslerinden birisi. E peki neden bu kadar önemli bu ? İstanbul tam anlamıyla bir fırsatlar şehri. İstanbul'da olmanın size katacağı tecrübeyi deneyimleri ve özgüveni hiç bir üniversite başaramaz. Büyük çoğunluğunuz mezun olduktan sonra da İstanbul'da yaşamaya devam edecektir çünkü küçük bir şehirde jeoloji mühendisi olarak kaç farklı iş seçeneği bulabilirsiniz bilmiyorum ama İstanbul'dan az olduğu kesin. İTÜ'ye İstanbul için katlanan bir sürü arkadaşım var ve haksız değiller İstanbul uğruna şiirler yazılacak bir şehir.

Bunun haricinde İTÜ tam anlamıyla Araştırma ve Geliştirme odaklı bir üniversite. Başka bir değişle tam anlamıyla mühendis yetiştirme peşinde. Fakat satış mühendisleri, teknik elemanlar, operatörler gelmesin aklınıza mühendis deyince. İTÜ teori, araştırma, keşif, icat etme gibi konularda şahane bir eğitim ortamı. Sadece eğitimle de kalmıyor bu konularda istekliyseniz size çeşit çeşit imkanlar da sunuyorlar. Ar&Ge konusunun kolay olmadığını ve ileri teknik bilgi gerektirdiğini düşünürsek bir nevi kendinizi buna adamanız gerekebilir. Bütün gün denklemler çözmek, hesaplamalar yapmak, türevleri ve 3 katlı interal integralleri toplama çıkartma gibi çözmek hoşunuza gidiyorsa siz Ar&Ge insanısınız, Türkiye biliminin size ihtiyacı var ve İTÜ sizin yuvanız.

İTÜ'de sayıları sürekli artmakta olan Teknopark'larda onlarca firma yeni teknolojilerini geliştiriyorlar. Dünyada benzeri sayılı olan UHUZAM (Uydu Haberleşmesi ve Uzaktan Algılama Merkezi) sayesinde İTÜ'nün uydusu ile uzaydan toplanan görüntüler üzerinde çalışabilirsiniz belki. Ya da Ulusal Yüksek Başarımlı Hesaplama Merkezine girebilir ve rüya gibi sistemlerle çalışabilirsiniz. Bunların yerine İTÜ'nün pek çok laboratuvarını boş zamanlarınızda kendinizi geliştirmek veya araştırma yapmak için bile kullanabilirsiniz gerekli kişilerden izinleri aldıktan sonra tabi ki. Fakat önce bu işlerin size uygun olup olmadığına karar vermelisiniz.

Akademik kısımdan kampüs kısmına geçiyorum. İTÜ'nün en güzel yanlarından birisi İstanbul gibi bir şehirin merkezinde Türkiye'nin en büyük ikinci kampüsüne sahip olması. Üniversite tercihinizi yaparken kesinlikle kampüsü olan bir üniversite tercih edin derim çünkü üniversitede olduğunuzu en çok bu hissettiriyor. Birçok üniversitenin bahçesi bile yok sadece yol kenarında tek bir binadan oluşuyorlar. Şöyle üzerine uzanabileceğiniz çimleri olan arkadaşlarınızla mangal yapabileceğiniz, belki iki bira içip sohbet edebileceğiniz, sessiz bir yer bulup kitap kuş sesleriyle okuyabileceğiniz bir kampüs mükemmeldir.

İTÜ ayrıca festivalleriyle de çok eğlenceli bir yerdir. Bahar şenlikleri ve onun öncesinde İTÜ Rock Fest ile baharda sınavlar öncesi eğlenebileceğiniz kafa dağıtabileceğiniz harika konserleri kaçırmayın derim. Ayrıca oyunlar, yarışmalar, yemek büfeleri ile tam bir şenlik havası oluyor okulda. Gelen sanatçıların kalitesiyle tartışılmaz.

Şimdilik İTÜ'ye olan  övgü yazıma burada ara veriyorum.

Captain out !