Çoğunuzun daha üniversiteye gelmeden önce duyduğu veya varolduğundan haberi olduğu bir konu da Erasmus (nam-ı diğer yabancı öğrenci değişimi) programı. Erasmus hakkında bilmeniz gereken şeylerden bahsedeceğim öncelikle fakat başlamadan önce bilmenizi isterim ki ben kendim bizzat Erasmus programına katılmadım; fakat çevremde katılan çokça insanla görüştüm. Onlardan aldığım bilgilerle kendiminkileri harmanlayarak yazıyorum burayı.

Öncelikle Erasmus programı, Avrupa'nın bir programı ve Avrupa ülkelerini kapsıyor. Yani Erasmus ile Amerika'ya gidemiyorsunuz. Erasmus ile Almanya'ya gidebilirsiniz, İtalya'ya gidebilirsiniz. İrlanda'ya gidebilirsiniz... Ama tabi şartları var. Öncelikle size kağıt üstündeki Erasmus'tan bahsedeyim sonra da pratiktekinden...


Gideceğiniz ülkeye gidersiniz. Bir veya iki dönem, yani 4.5 veya 9 ay orada kalırsınız bitince geri gelirsiniz. Peki ders olayı nasıl olacak ? Burada aldığınız derslerin orada karşılıkları varsa saydırabilirsiniz. Böylece orada okuduğunuz dersler transkriptinizde verdiğiniz dersler haline gelir. Peki ya aynı ders yoksa ? O zaman yakın konuları işleyen dersleri de saydırabilirsiniz. Orada yurt veya ev ayarlar, vize işlemleriyle uğraşırken okulunuzdaki Erasmus ofisine defalarca gider sonra muradınıza erersiniz.
Buraya kadar kağıt üzerindeki Erasmustu. Şimdi size kolay kolay bulamayacağınız bazı bilgiler ve tavsiyeler.
Öncelikle İngilizceyi artık herkes biliyor o yüzden kalkıp İngilizce konuşulan bir ülkeye gitmek isterseniz rakibiniz çok oluyor. Fakat okullar İtalya, Almanya gibi farklı dilleri olan ülkelerin kontenjanlarını doldurmakta zorlanıyor. Çünkü bu dilleri bilen insanlar yok. Haliyle idare eder derecede İtalyanca bilginiz olsa bile İtalya'ya gitme şansınız yüksek. Arkadaşım tek kelime İtalyanca bilmezken, Erasmus ofisiyle görüşmeleri sonucunda İtalyanca kursuna yazılması şartıyla İtalya'ya gitmeyi başardı. İtalya'ya gittiğinde sadece 1-2 aylık İtalyanca kursu bilgisi vardı ve adını söyleyemiyordu. Peki bunun en büyük dezavantajı nedir ? Bilmediğiniz bir dilde akademik eğitim almaya gidiyorsunuz. Haliyle bütün derslerden kalma ihtimaliniz yüksek. İngilizce verilen dersleri almaya çalışın genellikle, böylelikle Almanca, İtalyanca bilmeseniz bile İngilizce ile birazcık da olsa not alma şansınız var en azından. Peki dersleri veremezsek ne olur ? Ortalamanız düşer.


Ücret konusu gittiğiniz ülkeye göre çok değişir tabi ama İtalya'ya giden arkadaşım hemen hemen buradakine eşit masrafım olacak demişti gitmeden önce. Geldikten sonra sormadım tabi. Onun haricinde İngiltere'ye giden birinden daha öğrendiğime göre, "Bi daha mı gelcez dünyaya!" şeklinde para saçmadıkça, okuldan gelen burs ile birlikte Türkiye'deki normal harcamanızın çok da üstüne çıkmıyorsunuz. Bunun haricinde Erasmus bursları var çeşit çeşit. Onları takip edin, başvurun, alın, harcayın oh mis. Okul, bazı istisna ülkeler hariç birkaç yüz Euro Erasmus hibesi sağlıyor öğrencilere gittikleri her ay için. Tabi gidince aldığınız derslerin %70'ini geçemezseniz de geri istiyor bu parayı. O yüzden aldığınız derslerin %70'ini verin bence.

Başka bir nokta da gideceğiniz ülkedeki insanlar... İtalya'ya gidiyorum diye bir sürü İtalyan arkadaşım olacak sanmayın, çünkü orada sizin beraber takılacağınız Erasmus grubu İsviçreli, Türk, İngiliz, Alman vs. insanların karması olacak ve muhtemelen çok az İtalyan tanıyacaksınız.
Benim kişisel görüşüm Erasmusun çok keyifli bir tecrübe olacağı yönünde. Gençken gidip görmek lazım ama gidemezseniz de çok dert etmeyin. Notlarınızı düşürme tehlikesi olmadan birkaç sene sonra kendi paranızla da gidebilirsiniz gezmeye sonuçta. Ama kesinlikle Erasmus ortamını bulamazsınız. Çünkü orası sizin gibi farklı ülkelerden gelmiş bir sürü gezmeyi, eğlenmeyi seven deli dolu gençlerle dolu olacak. Unutulmaz anılar silsilesidir Erasmus.
Captain out !